Hong Kong’daki kripto alanı, şehrin uluslararası bir kripto merkezi olma hedefi doğrultusunda, yeni düzenlemeler altında faaliyet gösteren kripto şirketlerine lisans verilmesiyle ilerliyor. Yeni düzenlemeler bu yıl yürürlüğe girdi ve perakende yatırımcıların Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC) tarafından onaylanmış borsalarda kripto ticareti yapmalarına izin verdi.
Ayrıca, kripto ticareti artık sadece en az 1 milyon dolarlık güvenilir varlığa sahip profesyonellerle sınırlı değil. Bu adımların, kripto sektöründeki potansiyeli daha da açma ve kripto şirketlerine güvenilirlik kazandırma amacı olduğu belirtiliyor.
The Washington Post’un aktardığına göre, kripto odaklı bu yöneliş, pandemi ve siyasi baskıların ardından şehre taze sermaye ve yetenek çekmeye yönelik bir girişim olarak görülüyor. Ancak dijital varlık sektörü, yeni düzenlemelere olumlu tepki verse de, büyük yatırımların henüz gelmediğine dikkat çekiyor ve şu görüşü paylaşıyor: “Regülasyonların şirketleri büyük yatırımlar yapmaya teşvik edip etmeyeceği henüz belirsiz.”
Özellikle, kripto piyasası uzun bir durgunluktan sonra toparlanma eğiliminde. Circle, OKX, Huobi ve Amber Group gibi önemli kripto şirketleri, Hong Kong’da lisans almayı planladıklarını açıkladılar. Ayrıca, Ekim 2022’de sanal varlıklara yönelik politika beyanı yayınlandığından bu yana, 80’den fazla şirket 2023 Temmuz ayına kadar Hong Kong’da faaliyet göstermeyi düşündüklerini ifade etti.
Yeni düzenlemeler öncesinde, SFC’nin gönüllü bir lisanslama programı vardı, ancak sadece OSL ve HashKey gibi şirketler bu programa katılarak lisans almıştı. Bu iki şirket, yeni düzenlemeler çerçevesinde lisans alan ilk firmalar oldular.
Çin Etkisi
ABD gibi önemli yargı bölgelerinin kripto sektörüne karşı çaba sarfederken ve ana karar mercii Çin’in kripto yasağına rağmen, Hong Kong kendini bir kripto merkezi olarak konumlandırmaya çalışıyor. Washington Post’un raporuna göre, şehir aynı zamanda “Çin’in servet için bir geçiş noktası” olarak işlev görebilecek potansiyele sahip olarak görülüyor.
Dikkat çekici bir şekilde, Hong Kong’un arkasında Çin anakarasının sessiz bir şekilde desteği olabilir. Bilgilere göre, Çin İrtibat Bürosu temsilcileri ve diğer yetkililer, kripto alanındaki etkinliklere “dostça” bir yaklaşımla katıldılar. Bu, Çin’in Hong Kong’u dijital varlıklar için bir test alanı olarak kullanma niyetinin bir göstergesi olabilir.
Ayrıca, Hong Kong düzenleyicileri, şehrin “bir ülke, iki sistem” ilkesi altında kendi ekonomik sistemine sahip olmasına izin verilmesi nedeniyle, Pekin’in kripto yasağından etkilenme riskini azaltma çabası içindeler.
Önemli Sorunlar Devam Ediyor
Hong Kong’un kripto merkezi olma hedefinde karşılaştığı önemli bir zorluk, düzenleyici belirsizliktir. Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC), merkezi olmayan finans (DeFi), türevler, staking, NFT’ler ve yardımcı tokenler gibi birçok alanda yeterince net düzenlemeler getirememiş durumda.
Bu durum, şirketleri kendi tekliflerinin menkul kıymet niteliği taşıyıp taşımadığını ve lisans gerekip gerekmediğini belirlemek gibi karmaşık bir sorumlulukla karşı karşıya bırakıyor.
Başka bir engel de bankacılık erişiminde yaşanıyor. SFC ve Hong Kong Para Otoritesi, düzenlemeye tabi kripto şirketlerini teşvik etmek amacıyla bu yılın başlarında borç veren kuruluşlarla iş birliği yaparak hesap açma konusunda adımlar attılar.
Son olarak, şehir, özellikle kurumsal düzeydeki kripto tüccarları, geliştiricileri ve uyum görevlileri gibi yetenekler açısından eksiklik yaşıyor. Bu yeteneklerin yetersizliği, kripto endüstrisinin Hong Kong’da hızla gelişmesini engelleyebilir.
